11 Nisan 2016 Pazartesi

Yeniden Merhaba!

Ha bugün ya yarın derken son paylaşım tarihinin üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş. Bir de baktım ki, içimdeki ses uyarı vermeyi de kesmiş!

Hemen bir şeyler yapmalıyım diyerek, günlüğümü çalan kuşlara inat yeniden yazmaya başlıyorum. İnstagram'da @fiyonkkmakarna hesabımın detaylı halini burada görebilirsiniz. Konu sadece kitaplar olmayacak. İçimden geldiğince yazacağım. gezip gördüğüm yerleri, okuduğum kitapların yorumunu, günlük serzenişlerimi, dostlarımı, günlük keyiflerimi... Burada benim gibi blogger olan tatlı insanlarla birçok güzel paylaşım yapacağımıza inanıyorum. 

Şimdi pencere önünde, gün batımına karşı yazıyorum. Bugün oldukça değişkendi ruh halim. Bu yüzden ne kitap okuyabildim ne de film izleyebildim. İlerleyen saatlerde bu açığı kapatacağımı düşünmekteyim. Son iki gecedir korku filmi izliyorum. 'The Forest' ve 'The Boy' filmlerini izlemeyen varsa ve gerilim\korku türünde filmleri seviyorsa tavsiyemdir! Çocukluğumdan beri en sevdiğim şeydir korku filmi izlemek. Ne yazık ki; gerilim\korku türünde kitaplara da bir türlü içim ısınmadı. Sadece filmler için bu ilgim. Korku filmlerinin etkisi, nedense hep film sonrası kendini gösteriyor. Yatağın altı, kapı aralığı, dolap rafı derken vallahi ne tarafa dönüp uyusam diye düşünmüşlüğüm çoktur! 

Bu gece korku filmlerine ara versem iyi olacak. Aklımda çok iyi yorumlar alan filmler var. Listem kabarık! İzledikçe buradan sizlerle paylaşırım. Sizin de önerileriniz olursa çok sevinirim. 

Şimdilik benden bu kadar, devam edersem pilavın dibini tutturacağım! Evin büyük kızı olmanın dramı üzerine de bir yazı yazacağım yakın zamanda. 

Hepinizi öpüyorum;
Sevgiler... 

Fiyonk Makarna.