KAFKA;
Yağmurlu gecede, yazmak istiyordu. Daktilosunun başına geçti. Parmakları daktilonun soğuk tuşlarına değdi, ses boş odada yankılandı. "Yaşamak denilen şey de budur. Yağmura bırak kendini..."
Yağmurlu gecede, yazmak istiyordu. Daktilosunun başına geçti. Parmakları daktilonun soğuk tuşlarına değdi, ses boş odada yankılandı. "Yaşamak denilen şey de budur. Yağmura bırak kendini..."
UYAR;
Şarabını yudumlarken, geyikli gecenin içinde buldu kendini. Oysaki sadece yağmurlu bir geceydi! Uzanıp kendini öpmeden önce, masanın üstünde duran, peynirin sarılı olduğu buruşuk kağıda yazdı:
"Hiçbir şey umrumda değil diyorum. Aşktan ve umuttan başka!"
Şarabını yudumlarken, geyikli gecenin içinde buldu kendini. Oysaki sadece yağmurlu bir geceydi! Uzanıp kendini öpmeden önce, masanın üstünde duran, peynirin sarılı olduğu buruşuk kağıda yazdı:
"Hiçbir şey umrumda değil diyorum. Aşktan ve umuttan başka!"
FRİDA;
Gül desenli porselen tabaklarını dolabın üst rafından indirdi. Diego birazdan
gelecekti. Yağmur damlalarının melodisini dinlemeye başladı Frida ve iç çekti.
"Kendi tenimden daha çok seviyorum seni."
VIRGINIA;
Nehir kenarı yerine, yağmurun tadını çıkarmak için o akşam deniz kenarına
gitmeyi tercih etti. Ceplerini deniz kabukları ile doldurdu. Evine neşeyle
döndü, tüm korkularını denize bırakmıştı. Bir mektup yazmak için masaya oturdu.
"Sanmıyorum ki; başka iki kişi bizim olduğumuz kadar mutlu olabilsin.
Seninleyim..."
DİPNOT: Kafka Okur dergisinin, '10kitap10kafkaokur' yarışması için çektiğim fotoğraflardan biri. Hikayeyi içimden geldiğince yazdım! Fonda; Bebe\Tu Silencio çalıyor.
hemen fondaki şarkıyı açtım, çok severim bebe :)
YanıtlaSilve yazını çok beğendim..
yağmura bırak kendini, bugünkü mottom bu olsun..
sevgiyle..